Odamız tarafından, toplumun doğa kaynaklı afetlere karşı güvenli ve hazır hale gelmesi, afet öncesi, sırası ve sonrası yapılacak çalışmaların stratejik bir temelde ele alınması ve imar, planlama, kentleşme, yapı üretimi ve denetimi, afet, afet sigortaları, kat malikleri kanunu, kentsel dönüşüm gibi birçok kanunda değişikliği içinde barındıracak bir “FAY YASASI”nın toplumsal ihtiyaçları karşılayacak şekilde çıkarılması gerektiği uzun zamandır dile getirilmektedir.
Buna ilişkin Odamızın yaptığı çağrılar TBMM’de yankı bulmuş, çok sayıda milletvekili ile bazı siyasi parti gurupları, bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarı tekliflerini TBMM’sine sunmuşlardır. TBMM’sine sunulan kanun tasarılarından sonra, İçişleri Bakanı tarafından basına ve kamuoyuna, “önümüzdeki dönem bir fay yasasının çıkarılması için çalışmalara başlanıldığı yönünde” açıklamalar yapılmıştır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak gündeme gelen,
FAY YASASINA “EVET” DİYORUZ.
ANCAK;
Ocak 2020 tarihinden bu yana geçen yaklaşık 8 aylık zaman dilimi içinde; Elazığ-Sivrice, Malatya-Pütürge, Van-Başkale, Bingöl-Karlıova, Manisa-Akhisar’da yaşanan depremler, Van-Bahçesaray’da yaşanan çığ düşmesi ile Adana, Mersin, Antalya, Bursa, İstanbul, Rize, Artvin, Trabzon ve en son Giresun’da yaşanan taşkınlar sonucunda 120’yi aşkın vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 25.000’ni aşkın konut veya işyeri hasar görmüş, 8-9 milyar lirayı aşan maddi kayıplar ortaya çıkmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili Bakanlıkların bu konuda günümüze kadar yaptıkları düzenlemeler, toplumun ihtiyaçlarını afet risklerini önceleyen, zarar azaltıcı bir bakış açısı ile karşılamak yerine, beton lobisinin istem ve çıkarları yönünde; imar, afet, planlama, yapı üretim ve denetim, kentsel dönüşüm, çevre, orman, tabiat varlıklarını koruma gibi kanunlarda yaptıkları değişiklikler ile kentlerimizi doğa kaynaklı afetlere karşı korumasız bırakmış, her depremde veya taşkında daha fazla insanımızı kaybeder hale getirmiştir.
Çıkarılması planlanan ve kısaca “FAY YASASI” olarak tanımlamakla birlikte, deprem, heyelan, çığ düşmesi ve sel gibi doğa kaynaklı olayların afete dönüşmemesi için yapılaşmaya getirilecek kısıtlamaları kapsayan ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlere Dair Kanun’da değişikliği içeren önerimiz, aşağıda belirtilen kanunlarda asgari düzeyde değişiklikleri beraberinde getirmediği sürece başarıya ulaşma şansı bulunmaktadır.
Bu kapsamda:
Sonuç olarak; yukarıda vurgulanan düzenlemeleri içeren bir “FAY YASASINA” EVET” DİYORUZ. Aksi takdirde rant politikaları yaklaşımını temel alan, yapı denetim kuruluşları ile ve beton lobisinin istem ve çıkarları doğrultusunda yapılacak bir “fay yasasının” toplumu doğa kaynaklı afetlere karşı koruması mümkün değildir.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, kamu yararı çerçevesinde, afet risklerini önceleyen bir fay yasası çalışmasına her türlü destek ve katkıyı vermeye devam edecektir.
Saygılarımızla,
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan
(1529 KB) (08.09.2020 19:21:02)
Okunma Sayısı: 3081